Şükran Günü
Şükran Günü, ABD dışındaki ülkelerde ilk duyulduğunda uyandırdığı çağrışımın aksine bir dini bayram değil. Hikayenin iki tarafı var, birincisi resmî yanıyla şöyle:
1620lerde Avrupadan yerleşim için ilk kez May Flower (Mayıs Çiçeği) gemisiyle ABDye gelen Pligrimler (yerleşimci ve hacı) ilk geldiklerinde aylarca süren yolculuklarından dolayı yorgun, hasta ve açtırlar.
Kızılderililer onları karşılar ve yiyecek verir, hindi avlamasını, mısır ekmesini öğretirler. Üç yıl sonra İngiliz Vali William Bradford büyük bir yemek hazırlar ve Kızılderilileri çağırır. Kızılderililerin şefi Massoit 90 kişiyle bu törene katılır.
O günden sonra her hasat sonrasında yemek geleneği sürer. 1863de Başkan Abraham Lincoln Şükran Gününün ulusal bayram olmasını önerir, ancak bu öneri, 1941de Kongrede karara bağlanır ve her yılın kasım ayının son perşembesi Şükran Günü olarak ulusal bayram ilan edilir.
Hikayenin karşı tarafında ise renkler daha farklı, kanla, soykırımla ve bir kıtanın işgaliyle bezeli. İlk farklılık, gelenlerin gelir gelmez ne yaptıkları ile ilgili. Kendilerine yeni bir yaşam kurmak için gelen Avrupalılar, özellikle İngilizler, gelir gelmez katliamlara başlarlar ve bu Kızılderililerin direnişleriyle karşılık bulur.
Bu direnişlerden en önemlisi de Wampanoag Kabilesinin Şefi Massoitin oğlu Metacometin (Kral Phillip) önderliğindeki bir yıl sonra kanla bastırılan savaştır.
Metacomet öldükten sonra kafası bir kazığa geçirilip 20 yıl boyunca sergilenir.
Bir eli kesilip Bostondaki İngiliz yetkililere, bir eli de İngiltereye gönderilir.
Ailesi köle olarak satılır. Yıllar süren mücadele sonucunda onun anısına kazıkta kafasının sergilendiği yere bir plaket çakılır. Yine aynı yere Massoitin heykeli dikilir.
Yıllarca süren soykırımın sonucunda bugün Amerikada sadece iki milyon Kızılderili kalır.
Ama Şükran Günürnün Yas Günü ilan edilmesinin ise daha farklı bir öyküsü var.
1970de, yerleşimcilerin gelişinin 350.yılı kutlama törenleri için Massachussetts Eyaleti yetkililerince verilecek akşam yemeğinde Aquinnah Wampanoag Kabilesinden Wamsuttaya konuşması önerilir, o da kabul eder ve bir metin hazırlar. Yetkililer onun konuşma metnini görmek ister ama metin yetkililerin istediği şekilde olmadığından değiştirmesi istenir, o da bunu reddedince konuşmasına izin verilmez. Bunun üzerine Wamsutta ve yüz Kızılderili Plymouth Kayalığında toplanıp resmi gösterilere karşı protesto gösterisi düzenler ve bu giderek gelenek haline dönüşür.
1998de ise polis göstericileri tutuklar. Bu yılın farklılığı ise resmi gösterilerin iptal edilmiş olması. Biz de her yıl gösterinin başladığı yerdeyiz öğleye doğru. Önce Kızılderililerin dini töreni. Bir deniz kabuğu içinde yakılan tütünün kartal tüyü ile çeşitli yönlere dağıtılarak yapılan konuşmadan oluşan bir tören bu.
Ardından konuşmalar. Töreni yönetenlerden biri geçen yıl hayata veda eden Wamsuttanın oğlu, New England Amerikalı Kızılderililer Birliği yöneticilerinden Moonanum.
Bu yılki tören Wamsutta ve 1976dan beri hapiste olan Kızılderili lideri Leonard Peltiere adanmış. Sonra sadece pankartların taşındığı davulların eşlik ettiği yürüyüş.
Önceki yıllarda gösteriye önderlik eden dans grubu bu yıl yok. Slogan yok, ama Plymouth Meydanında ve ilk yerleşimciler anıtının önünde konuşmalar.
Bu arada yürüyüşü çocuğu ile izleyen bir kadın, Bak bunlar İndianlar diyor. Bizse gülümsüyoruz buna. Kristof Kolomb Amerikayı Hindistana geldiğini düşündüğünden Indian (Hintli) olarak adlandırılmış Kızılderililer...