HAZRET-İ HÜSEYİN,
KERBELÂ ve AŞURÂ ORUCU :
eMEVİLER'İN BÂTIL DÂVALARINI
ORTAYA ÇIKARAN OLAY
KERBELA BİR DESTANDIR
Muaziye ile oğlu yezit, dünyanın en zalim en hilekar hükümdarlarındandır.Çağdaş devletlerin en zalim krallarına, Avrupa tarihinin bütün kan dökücü ve haşin imparatorlarına taş çıkaracak kadar ihtiraslı ve kötülüğe düşkün bir baba oğul idiler.
Elele vermiş ve tam bir bütünleşme içinde milyonlarca insanın arasına bölücülük ve düşmanlık sokmak suretiyle yalnız kendi kişisel çıkarlarını elde etmeye çalışan ve bu uğurda yüzbinlerce masum insanın kanını döken bu zorba ve zalim hükümdarlar, insanlığın daima lanetle anacakları ve şimdiye kadar anıp geldikleri zorbalardır.Bu Emevi soyunun Ehli Beyt evladına yaptıkları büyük fenalık, dünya durdukça hiç unutulmayacak kadar müthiş bir facia ile başlamış yine korkunç ve kanlı katliamlar sürmüştür.
Yalnız İslam tarihi değil, bütün dünya tarihinin bile en vahşi ve en kanlı bir tasvir ve tanımlamayla kaydettikleri ''Kerbela Olayı'' ile İslam alemine soktuğu ikilik ve bundan doğan mezhep çatışmaları, yine bu insanlık düşmanı Emevi krallarının sahneye koyduğu en kanlı ve aşağılık oyunun kötü örnekleridir.İşte bunun içindir ki, bunlardan başka Yezit'in adı bütün dillerde zulmün bir sembolü olarak kalmıştır.
Hainliği, vahşiliği, fenalığı ile dikkat çeken bozguncu ve ahlaksız kimseler bugün bile ''Yezit'' diye hitap edilmekte, bu tür insanların aşağılıklarını belirtmek üzere bu isim kullanılmaktadır. Evet,özellikle inananlar arasında bu lanetli isim, dünya durdukça duracak, fakat bir hayır ile değil; her an ve her zaman fenalığın, alçaklığın, iki yüzlülüğün, hilenin ve zulmün sembolü; bütün çirkin ve aşağılık düşüncelerin timsali olacaktır. buhün yazılarında ve konuşmalarında bu kişiye ve babasına hazret olarak seslenen ikiyüzlüler, neden çocuklarına, ''Muaviye veya Yezit'' isimlerini koymamaktadırlar, oldukça dikkat çekicidir.
tarihlere yalnız fenalıkları ve kötülükleri ile mal olan yezit, bu kanlı zalim; bütün dudaklarda nefretle anılırken; her fenaya, her alçağa ve her fesat ruhlu insana da daima nefretle haykıracaktır insanlık ;
Yezit!....Yezit!....
İmam Hüseyin, yezit ordusunun karşısına vardığında atını durdurup, onlara şöyle seslenmişti; ''Ey şamlılar! Sizinle savaşa ilk başlayan ben değilim.Fesadu siz çıkardınız.yakınlarımı ve çocuklarımı öldürdünüz.Şimdi de askerlerinizin çokluğuna güvenerek, Yezit'e biat etmemi istersiniz.benim için zilete yaşamaktansa, izzetle ölmek yeğdir.Amacınıza eremeyeceksiniz.Hz.Resu'e zerrece saygınız varsa, bu işlerin sonunun nereye varacağını düşünün.Yaptığınız zulmlerden tövbe ve istiğfar edin.Bana fırsat verin ki Ehli Beyt kadınlarını ve çocuklarını gurbet ellerde ayaklar altında bırakmayayım.''
Bu sözler üzerine ordunun dağılacağını düşünen Yezit'in komutanları toplu hücum emrini verdiler.fakat yie de İmam Hüseyin'in karşısına tek olarak kimse çıkmak istemiyordu.Onu hep birlikte ok yağmuruna tuttular.imam hüseyin attan aşağı düşmüştü.Mecalsizdi, birçok yara almıştı.
Kan kaybından ve susuzluktan bitkindi.Sinan bin enes ve Şimr adlarında iki zalim, kumlar üzerinde yatmakta olan imam Hüseyin'in üzerine atıldılar.Sonsuza dek insanlığın bağrında kanayacak olan yarayı açtılar.
Kerbela olayı öyle bir faciasır ki, Hz.Muhammed'in öpüp kokladığı bir başın acımasızca kesilip şehir şehir dolaştırılmasını, susuzluktan bunalmış meme emmekte olan bir masumun oklanıp şehid edilmesini, hz.Muhammed'in torunlarından oluşan kadınların ve şehid cesetlerinin üzerine vahşetle saldırıp çiğnenmesini, talan ve yağma edilmesini anlatmaktan insanlık adına utanç duyuyoruz.
İmam Hüseyin, vicdansız ve insanlıktan uzak Yezit'in bu zulmü yapacağını bile bile Kerbela'ya gitmişti.Böylesine bir facianın ortasında İmam hüseyin, inancvının kutsallığını, gücünü, Hakk'ın ve insanlığın zulme, batıla, ahlaksızlığa karşı olan zaferiniş cihana eşit biçimde göstermiştir.Dedesini ve babasının yoluna sahip çıkmıştır.imam Hüseyin, yanındakilerle birlikte insanoğluna, yücelme yolunda, insanlık ve Allah yolunda gerektiği zaman neler yapılabileceğini kimseye nasip olmayacak bir düzeyde öğretmiştir.
öte yandan insanların, çıkar uğruna nerelere kadar düşebileceklerini, ne ölçüğde insafsız ve vicdansız olabileceklerini de Yezit ve yandaşları Kerbela'da göstermişlerdir.Biri insanları yüceltiyor alabildiğine...Uyarıcı, yol gösterici, sözüne sadık, dürüst ve cesur.öteki, aşağılık, hilekar, yalancı, bencil ve tiksindirici...kerbela meydanı o gün, insanların yüzyıllardan beri okuduğu ve sonsuza kadar da okumaya devam edeceği Tanrısal bir destana tanık oluyor....
İmam Hüseyin, iki şeyden birini yapabilirdi: Zillete yaşamak, İzzetle ölmek... o ikincisini üstün buldu.Savaşa girişti.Dostları birer birer, gözü önünde şehid oldular.Kardeşinin kolları kesildi, Fırat kıyısına düştü, on dokuz yaşındaki oğlu paramparça edildi, kardeşinin on bir yaşındaki oğlu göz göre göre katledildi, altı aylık yavrusu kucağında oklandı.kardeşinin küçücük çocuğu yanında can verdi.Kendisi de açtı ve susuzdu.Fakat arslanlar gibi dövüştü ve ve inancı için can verdi, başı kesildi, mızrağa dikildi, vücudu atların nallarıyla ezildi, çiğnendi.
Bu bir beylik davası değildi, bu bir aldanış değildi, bu körü körüne tehlikeye atılış değildi.Bu bir inanç davasıydı; bu bir anlayış örneği; bu bir şeref savaşıydı.
İmam hüseyin, İnandık diyen yezitlerin inanmadıklarını, uyduk diyenlerin münafık olduklarını, insanız diyenlerin insanlıktan çok uzak bulundukarını kanıtladı...o biliyordu ki otuz iki bin kişilik bir orduya 72 kişiyle karşı durulmaz. O biliyordu ki, kuvvete kuvvetle karşı konulur, biliyordu ki yaşamak ölümden daha tatlıdır.Fakat gene biliyordu ki yenilgi bir an içindir ve mağlup sayılanlar zamanı gelince gerçek kazananların kim olduğu anlaşılır.Kuvvet, kuvveti yense bile gerçeği yenemez, ölüm acıdır ama, şerefsizyaşamak, ölümden beterdir. Zulme karşı durmazsa biliyordu ki, gerçek bildiği Dedesinin yolu yok olacak, kutlu saydığından eser kalmayacak, yüceltmek istediği alçalıp ezilecek, adı bile anılmayacak.
Böylece İmam Hüseyin, yalnız inanç sahibi olmadı, şeref onur ve insanlık şehidi oldu.Zilletle yaşamayı kabul edenler onun hareketinin anlamını kavrayamaz, onu gafil sanır, mazurdur bunlar.Fakat izzetle ölmeyi bilenler onun şehadetini kutsar, onu en uyanık bir er, bir fedekarlık bayrağı sayar.
İmam Hüseyin bize mazlumluğuyla zulme karşı durmayı, onurumuzu korumayı, şerefli ölümyle şerefle yaşamaynın bir hak ve görev olduğunu gösteriyor, bildiriyor.
Sen Fırat2ın yolunu kes.Peygamber soyunu susuz bırak, erkeklerini şehid et.Kundakta ki Ali Asgar'ı boğazına nişan alarak katlet.Çadırları yak.imam Hüseyin'in göğsüne basarak başını kesip mızrağa tak.Dudaklarına sopa ile vur.Şehit ailelerinin eşyalarını yağmala.Ehli Beytin kadınlarını çıplak develer bindirip Şam'daki sarayına getirt.Ehli Beyt'in kanları üzerine tahta otur.Sonra da kendini halife tanıt, ben peygamber vekiliyim, halifeyim de.
Bu mudur islamiyet ve insanlık, Allahı'ın emirlerine itaat ve peygamberin yoluna uymak bu mudur?
Ogün beş güneş battığı zaman gök de kızıldı, yerde.Gökte güneş kızıllığı, yerde Hak yolunda katledilen kefensiz çöl ortasında bırakılan ve atların ayakları altında çiğnenen 72 şehidin haksız yere dökülen kanları, yanmış çadırların kokusu.
Muharrem Orucu Neden Tutuluyor
1. Şehitler Şâhı İmam Hüseyin ve diğer Kerbela Şehitleri'nin matemi için,
2.Kerbela Olayında sağ kurtulan İmam Zeynel Abidin'den Ehl-i Beyt soyunun devamına şükretmek için,
2.Bütün peygamberlerin de Muharrem ayını kutsal kabul ettiklerine hürmeten 12 gün Muharrem orucu tutulur.
Muharremde Neden Matem Tutulur?
Matem, Kerbelada Şehit edilen İmam Hüseyin ve diğer Kerbela Şehitleri anısına tutulmaktadır.Aç susuz olarak insanlığa verilmiş büyük bir mesajdır Kerbela.
Haksızlığa ve zulme karşı başeğmeyiş, insanlık için kendini feda ediştir Kerbela.Bu olay, iyi-kötü, aydınlık-karanlık, ezen-ezilen, inançlı inançsız, zalim-mazlum çatışmasıdır.İmam Hüseyin ve diğer Kerbela Şehitleri'nin anısı nedeniyle yüzyıllardır EHL-İ BEYT'i sevenler tarafından bu matem tutulmaktadır.Muharrem ayının 1-12 günleri içinde tutulan 12 günlük matem(yas) orucuna Kurban bayramı'ndan 20 gün sonra niyet edilir. (Muharrem ayının birinci gününü o yılın takviminden öğrenmek gerekir.)
Anasayfa
Nerden
Lakap
Konu: KERBELA OLAYI NEDİR? 
Cuma Eyl. 18, 2009 1:39 pm