Türk Destanları .. Spacer
Sitemizi Sitemizi Taşıdık Daha çok İçerik İçin Flatcast.wen.tr sitemizi ziyaret edin


1- Sitemizde 7 Adet Moderatör Alınacaktır.
2- Admin 'e Kadar Yükselme Şansınız Var.
3- Haftanın ve Ayın Üyesi Seçimleri Devam Etmektedir.
4- Sitemiz Yeni Tema ve Konularıyla Karşınızda...
5- Misafirken Sitemizden Faydalanma Oranınız %70 'dir
6-cikiş icin Do not display again tuşunu tıklayiniz
.



İYİ FORUMLAR
Türk Destanları .. Spacer
Sitemizi Sitemizi Taşıdık Daha çok İçerik İçin Flatcast.wen.tr sitemizi ziyaret edin


1- Sitemizde 7 Adet Moderatör Alınacaktır.
2- Admin 'e Kadar Yükselme Şansınız Var.
3- Haftanın ve Ayın Üyesi Seçimleri Devam Etmektedir.
4- Sitemiz Yeni Tema ve Konularıyla Karşınızda...
5- Misafirken Sitemizden Faydalanma Oranınız %70 'dir
6-cikiş icin Do not display again tuşunu tıklayiniz
.



İYİ FORUMLAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  ~*SOHBETYERi_FM~*SOHBETYERi_FM  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  AramaArama  iletişim  

Sitemizi Taşıdık Yeni Sitemizi ziyaret etmek için Linke Tıklayın http://flatcast.web.tr/


 

 Türk Destanları ..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



Türk Destanları .. Empty
MesajKonu: Geri: Türk Destanları ..   Türk Destanları .. Icon_minitimePerş. Tem. 02, 2009 4:37 am

paylaşımların harika teşekkürler kaptan Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
PaTRoN
PaTRoN
PaTRoN
PaTRoN


Yaş : 51
Nerden Nerden : sakarya
Lakap Lakap : kaptan

Türk Destanları .. Empty
MesajKonu: Türk Destanları ..   Türk Destanları .. Icon_minitimeÇarş. Tem. 01, 2009 8:05 pm

GÖÇ DESTANI

Göç Destanı, bir Uygur destanıdır.

Uygurların yurdunda "Hulkun" isimli bir dağ vardı. Bu dağdan Tuşla ve Selenge isimli iki ırmak çıkardı. Bir gece oradaki bir ağacın üzerine gökten ilâhi bir ışık indi. iki ırmak arasında yaşayan halk bunu dikkkatle izlediler. Ağacın gövdesinde şişkinlik oluştu, ilâhi ışık dokuz ay on gün şişkinlik üzerinde durdu. Ağacın gövdesi yarıldı ve içinden beş çocuk göründü. Bu ülkenin halkı bu çocukları büyüttü. En küçükleri olan Buğu Han büyüyünce hükümdar oldu. Ülke zengin halk mutlu oldu.

Çok zaman geçti. Yulug Tigin isimli bir prens hükümdar oldu. Çinlilerle çok savaştı. Bu savaşlara son vermek için oğlu Gali Tigini bir Çin prensesi ile evlendirmeğe karar verdi. Çinliler , prensese karşılık hükümdardan Tanrı dağının eteğindeki Kutlu Dağ adını taşıyan dağı istediler. Gali Tigin dağı verdi. Çinliler dağı götürmek için dağın etrafında ateş yaktılar, dağ kızınca üzerine sirke döktüler. Ufak parçalara ayrılan dağı arabalara koyarak Çin'e taşıdılar. Memleketteki bütün kuşlar, hayvanlar kendi dilleriyle bu dağın gidişine ağladılar. Bundan yedi gün sonra da Gali Tigin öldü. Kıtlık ve kuraklık oldu. Yurtlarını bırakarak göç etmek zorunda kaldılar.


ALP ER TUNGA DESTANI

Alp Er Tunga, efsanevi Türk hükümdarı ve destan kahramanı (ö:M.Ö. 623'ten sonra).

Yaşamıyla ilgili bilgiler efsanelere dayanan Alp Er Tunga'nın, Türklerin en eski atası Türk'ün soyundan geldiği öne sürülür. Ayrıca, Divân-ı Lügati't-Türk'te ve Kutadgu Bilig'de, İran destanı Şehname'nin kahramanı Efrasiyab'la aynı kişi olduğu belirtilir.İran-Turan savaşları sırasında Zaloğlu Rüstem ile giriştiği mücadele sırasında pusuya düşürülüp öldürülmüştür. Öldürülmesiyle ilgili Alp Er Tunga Sagasu, Divân-ı Lügati't-Türk'ün çeşitli yerlerinde örnek metin olarak verilmiştir.

Alp Er ismi Altay Dağlarından bulunan antik Türk Yazıtlarında bahsedilmiştir. Orhun Yazıtları'ında (i, N. 7, ii, E. 31), Kül Tigin 714 yılında Oğuzlara karşı beşinci defa yaptığı seferi başarı ile kazanınca, kitabeye şöyle yazdırmıştır;

"tunga tigin yoghinda kiri ölürtimiz."

Moğol tarihçi Cüveyni Uygur Devletinin hükümdarlarının Efrasyap soyundan olduğunu, Mesudî de M.S. 7. yüzyılın başındaki Köktürk hakanının "Efrasyab" soyundan olduğunu yazmaktadır. Aynı biçimde Karahanlılar ve Harzemşahlar devletide soylarını Alp Er Tunga'ya bağlamaktadırlar.


ŞU DESTANI

Şu destanı, M.Ö. 330-M.Ö. 328 yıllarındaki olaylarla bağlantılı olan eski bir Türk destanıdır.

Bu tarihlerde Arabistanlı Abdullah bin El-Celil, İran'ı ve Türkistan'ı istilâ etmişti. Bu dönemde Saka hükümdarının adı Şu idi. Bu Destan Türklerin İskender'le mücadelelerini ve geriye çekilmeleri anlatılmaktadır. Doğuya çekilmeyen 32 ailenin Türkmen adıyla anılmaları ile ilgili sebeb açıklayıcı bir efsane de bu destan içinde yer almaktadır.

OĞUZ KAĞAN DESTANI

Oğuz Kağan Destanı Türk destanlarından, Hun-Oğuz destanları grubundandır. Oğuz Kağan Destanı'nın beş ayrı yazması vardır. Çağatayca, Farsça ve Uygurca yazmalardaki Oğuz Kağan Destanı; Oğuz boyları, Türk dili, edebiyatı, folkloru, târihi ve kültürü hakkında bilgi verir.

Bu destan günümüz Türkçe'sine Reşid Rahmeti Arat tarafından çevrilerek, 1936'da yayınlanmıştır. Daha sonra 1970 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1000 Temel Eser dizisine Muharrem Ergin'in açıklayıcı önsözü ile, Uygurca metin de eklenerek tekrar yayınlanmıştır.


ERGENEKON DESTANI


Ergenekon Türklerin Orta Asya'daki efsanevi anayurdu. Rus tarihçi Gumilev’in tarifine göre dik yamaç anlamını taşır. Bu destan eski Türk destanıdır.

Türklerin demir bir dağı eriterek, düşmanın onu kafese almaya çalışan, sömürücü ve zalim çemberinden kurtuluşunu ve var olma mücadelesini anlatır. Ergenekon Destanı, Göktürkler'in kökenlerini ve tarih sahnesinden kaybolup tekrar meydana çıkmalarını anlatır. Destanın en eski anlatımlarına Çin kaynaklarında rastlanılmaktadır. Türk Mitolojisi'nde bir savaş sonrasında Türklerden sağ kalan tek canlı insan olan bir bebek dişi kurt Asena tarafından emzirilmiş ve bu şekilde soylarını sürdürmüştür. Ergenekon Destanı'nda tasvir edilir. Yalçın dağlarla çevrili, mümbit bir ova olduğuna inanılır. Efsaneye göre, Ergenekon'u çevreleyen dağlarda zengin demir filizleri bulunmalıdır. Zira Türkler bu demir madenlerini işlemişler ve sonunda madenleri eriterek açtıkları yoldan Ergenekon'u terk etmişlerdir.

Rus profesör Gumilev'e göre kılıçtan geçirilen Batı Hunlar[kaynak belirtilmeli] M.S. 550-570 seneleri arasında Ergenekon'a sığınmış ve burda 20 senelik bir sürede eski güçlerine kavuşmuşlardır. Türkler Ergenekon'da güçlerini kazandıktan sonra İstemi Kağan'ın önderliğinde Asyadan Doğu Avrupa'ya kadar olan toprakları egemenliklerine almışlardı.

Ergenekon'un gerçekte nerede olduğu hakkında çeşitli savlar öne sürülmekle birlikte, bu konuda kesin bir bulgu yoktur.


YARADILIŞ DESTANI


Yaradılış destanı, Türklerin Altay-Yakut zamanında çıkan bir destandır. Ayrıca ilk Türk destanlarından olma özelliğine de sahiptir. Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir. Türk destanları arasında en eskisidir. V. Radlov tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir.

Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir.

Altay Dağları'nda söylenen yaratılış ve türeyiş destanları, değil yalnız Türklerin; bütün Orta Asya ile Sibirya'nın bile, en gelişmiş ve üzerinde ilgi ile durulan mitoloji verileridir.

Dünyayı kaplayan ilk okyanus

Altay Türklerinin bu efsanede adı geçen Tanrıları Bay-Ülgen , yaratıcı bir Tanrı idi. Kendisi yerle gök arasında, yüce Tanrının bir elçisi olarak bulunuyordu. Bu sebeple dünyayı yaratmadan önce, Büyük Tanrının kutsal bir ilhamı, 'Bay-Ülgen' in bütün varlığını sarmıştı. Çünkü o, dünyayı yaratmak için, Tanrı tarafından yeryüzüne gönderilmişti. sadece su vardı. ne gök ne yer henüz yoktu ülgenin uçtugu yer ise gök değil denizin üstüdür. gökle kastedilen bugün bizim anladığımızdan çok farklıdır.

İnsan balçıktan yaratılmıştı

Altay efsanelerinde, büyük bir okyanusun ve suyun esas olmasına rağmen, onlara göre insanoğlu, sudan yaratılmamıştı: İnsanoğlu aslı yine topraktı tanrı ülgen deniz üstünde gezerken yüzen bir kara parçası görür. yaklaştığında toprağın üstünde balçığı farkeder. Düşünür ki bu insan olsun o düşündükçe çamur insan suretine bürünür. Hikayenin devamında bu ilk insan olan erlik ülgene ihanet edecektir. bu noktada tespitime göre nur ile çamur arasındaki farka işaret vardır.

İran mitolojisinde de ilk insan, kil dediğimiz yapışkan topraktan yapılmıştı. Onun için İran'lılar ilk insana Kil Şah adını veriyorlardı. Türkler ise daha çok, balçık üzerinde durmuşlardı.


TÜREYİŞ DESTANI


Türeyiş Destanı, bir Uygur destanıdır. Göktürklerin yıkılmasından sonra Türklerin nasıl yeniden vücut bulduğunu anlatmaktadır.

Büyük Türk İmparatorluğu'nu Göktürkler'den devralan Uygur Türkleri, Türeyiş Destanı ile soylarının vücud buluşunu anlatırken aynı zamanda da, bütün Türk boylarında hakim bir inanış olarak beliren, soyun ilahi bir kaynağa bağlanması fikrini bir kere daha belirtmiş olmaktadırlar.

Uygur Türeeyiş Destanı'nın, Göktürk-Bozkurt Destanı ile çok yakın benzerlikleri, ilk okuyuşta anlaşılacak kadar açıktır. Hemen bütün Türk Destanlarının birinci derecedeki unsuru olan kurt motifi, gerek Türeyiş ve gerekse Bozkurt Destanlarında bilhassa ilahileştirilmekte ve neslin başlangıcı ve devamı bu ilahi motife bağlanmaktadır.

Türeyiş Destanı, aslında bir büyük destanın başlangıç kısmına benzemektedir. Büyük bir ihtimalle, Göktürk-Bozkurt destanı gibi Uygur Türeyiş Destanı da, ilk büyük Türk Destanı olan Yaradılış Destanı'nın etkisi altında gelişip meydana getirilmiş, daha dar bir muhitin veya daha tecrid edilip kavimleşmiş bir soyun küçük çapta bir yaradılış destanıdır. Nitekim, bundan sonra göreceğimiz, yine bir Uygur Destanı olan Göç Destanı, Türeyiş Destanı'nın tabii bir devamı intibahını vermektedir.


SATUK BUĞRA HAN DESTANI

Satuk Buğra Han, Hicrî 309, Milâdi 922 yılında doğmuştur. Satuk altı yaşına gelince, babası, Tengri Kadir Buğra Han Buhara'ya karşı yaptığı bir seferde ölür. Dul kalan annesi, Satuk ile birlikte amcası ve babasının yerine ardıl olan Harun Buğra Han'ın himayesine girerler.


MANAS DESTANI


Manas Destanı, Türk boylarından biri olan Kırgızların milli destanı, dünya edebiyatının da sayılı şaheserlerinden ve en uzunu olan destan, adını, destandaki kahramandan alır.

Ünlü Türkolog Wilhelm Radloff (1837-1918) Manas Destanı'yla ilgili ilk derlemeyi, Kırgızistan'ın Tokmak şehri güneyindeki Sarı Bağış boyuna mensup bir Manasçıdan 1869'da yaptı. Radloff'un derlediği yedi bölümlük Manas Destanı, toplam 11 bin 454 mısradan oluşuyor. Fakat, Manasçıların okuduğu dize sayısının, 16 bin mısra civarında olduğu belirtiliyor.


BATTAL GAZİ DESTANI


Battal Gazi veya Seyyid Battal Gazi, 8. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çeşitli inanışlar bırakmış bir liderdir. Farklı kaynaklarda etnik kökeni Arap veya Anadolu yerli halkından olarak belirtilmiştir. Battal Gazi, Malatya'da doğmuştur. Doğduğu ve yaşadığı evin yeri halen mevcuttur. Yıkıntı halinde korunmaktadır. Uzun yıllar halka yemek dağıtılan hayrat yeri olarak kullanılmıştır. Evliya Çelebi seyehatnamesinde bahsedilmektedir.

Battal Gazi hakkında bugüne ulaşabilmiş kaynaklar sadece mesnevi tarzı yazılmış, birbirini hem destekleyen hem de çelişen olgular içeren destanlar ve halkın hafızasında kalmış olan bilgilerdir.

Battal Gazi Destanı'nda ve halk hikayelerinde, Emeviler zamanında Arap ordusuyla birlikte İstanbul'u kuşattığı anlatılmaktadır. Kuşatma hem denizden hem karadan yapılmış, fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Destanda Battal'ın düşmanı, Arap komutanına oyun oynayıp kuşatma başladığında İstanbul'a geçerek imparatorluğunu ilan eden İmparator Leon'dur. Arap tarihinde II. İstanbul kuşatmasının tarihi 717-718 olarak belirtilmektedir. Bizans tarihindeki veriler de bu tarihi doğrular niteliktedir. Ayrıca Bizans tarihinde İmparator III. Leon'un tahta çıkma tarihi 717 olarak belirtilmiştir, bundan dolayı destandaki Leon'un İmparator III. Leon olma olasılığı üzerinde durulmaktadır. Destanda Battal Gazi'nin kuşatma sırasında yirmili yaşlarında olduğu söylendiği için, Battal Gazi'nin doğum yılının 690-695 civarı olmasının olası olduğu düşünülmektedir. Battal Gazi'nin ölüm yılının 740 olduğunda tarihçiler mütabakata varmışlardır.

740 yılında Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi yakınlarında savaşta aldığı yara sebebiyle şehit olmuştur. Anadolu'da İslamın yayılmasına büyük katkıları olmuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://patron.forum.st
 
Türk Destanları ..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türk Mitolojisi-Türk Mitolojisi Nedir ?
» TÜRK MİTOLOJİSİ
» Türk Mitolojisi
» İskit(Türk)
» Türk Mitolojisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Tarih :: DiL BöLümü & Değişik Tarih Konuları-
Buraya geçin: